VilleFan
Kayıt tarihi : 08/07/10 Yaş : 32 Nerden : Helsinki!! İş/Hobiler : Gitar çalmak, pc,
| Konu: Dark Light'tan Sonra Bir Ropörtaj Perş. Tem. 29, 2010 1:44 pm | |
| 2006 Ville Valo'ya kavgalar, uyuşturucu partileri, hayal kırıklıkları ve intihar düşünceleri getirdi. Ama şimdi o, iyileşmeye hazır:)
2006'nın başlarında Ville Valo, başarabilecek gibi görünmüyordu. Her zamanki gibi çok içiyordu. Önceki aylarda , komşusuyla kavga ettiği için bir gecesini hapiste geçirdi, uyuşturucu verildi, soyuldu ve Minneapolis sokaklarında ölüme terk edildi. Bu olaydan dolayı çok sarsıldı. Evde, kız arkadaşıyla dalaşıyordu. İlişki, gösterildiğinden daha zordaydı.
HIM'in önceki albümü Dark Light'ın tur programı, Valo'yu fiziksel ve duygusal olarak darmadağın etti. Albüm dünya çapında 1 milyondan fazla sattı ama Valo'nun buna değip değmediğini düşündüğü anlar oldu gibi. Japon gökdelen otellerinin üst katında, içini Kerrang! Kapak röportajına dökerken, parçalanıyor gibi görünüyor Valo. Nasıl intihar etmeyi planladığını, nasıl muhtemelen bir alkolik olduğunu, panik ataklardan nasıl çektiğini anlatırken içiyor da içiyor. Uyuyamadığını söylüyor. Otel odalarında bilinçsizliğe geri dönmek için daha fazla içerken nefes almaya çabalayarak uyandığını da. Ve ekliyor:''Mutlu bir insan değilim,karmakarışığım.''
Bugün, Ville Valo, HIM, Soho otelinin lüks hapishanesinde, Londra'nın tam ortasında. Hemen kısa bir yürüme mesafesinde, Valo'nun favorilerinden olan kirli Cro-Bar ve Garlic And Shots barları var. Hizmette olan 24 saatlik oda servisine rağmen, yolun aşağısındaki 3,5 euro'ya istediğini ye çin barında yiyor akşam yemeklerini. Ordaki bir kadın: ''Yarın görüşürüz'' dedi. Oraya tekrar gitmek istemiyorum ama gideceğimi biliyorum. Ben bir alışkanlık yaratığıyım. Bu ağrılı modern otelin duvarlarında pahalı tablolar var, peluş koltuklar büyük ve hepsi cezp edici. Bar mönüsü pahalı kokteyllerden oluşuyor, bar personeliyse müşterilerden daha havalı. Valo ise yırtık bir jean ve gömlek giyiyor, saçları ıslak ve kirli, konuşurken kendini bir kıl maskesinin arkasına saklayan uzun bir keçi sakalı bırakmış. Yeşil, delip geçen ve sarsan gözlerini gizlemiyor oysa. Sarımtırak, soluk ve hasta tenini de. Öyle görünüyor ki Valo birkaç gündür şehirde ve yapacak önemli işleri var. ''Londra ikinci evim gibi'' diye mırıldanıyor...''Gidilecek çok yer, ve görülecek çok insan var. Arkadaşlarla barda takılarak çok içiyorum bu ara.'' Bugünün dinlenme günü olacağını söylüyor. İçkiden kalma baş ağrısını geçirmeye çalışırken, vücudunu dinlendirebileceği bir gün. Yığınla DVD ve aralarında Metallica biyografisi olan birkaç kitap alıyor ve günün geri kalanını otel odasında bira yudumlayarak, film izleyerek ve kitap okuyarak geçirmeyi planlıyor. Bir garson ortalıkta dolanıyor ve Ville başlangıç olarak bir Jack, bir kola ve bir bira istiyor sonrasına bakarız... Garson siparişi getiriyor ve saatine bakıyor -daha sabah 11 civarı- esrarlı bir şekilde selam veriyor ve gidiyor. Valo bir sigara yakıyor, duman ağzının kenarından ince bir yol çiziyor, kıvrılıyor...''Ne kadar mükemmel hissettiğimi söylemiş miydim sana??'' diye gülüyor.
O ZAMAN HAYAT GÜZEL, DEĞİL Mİ? ''Her şey gerçekten çok güzel, evet. Şu anda yeni bir albüm için çok çalışıyoruz. Demomuz için 5 şarkıyı bitirdik ve albüm muhtemelen 10 şarkılık olacak. Kayıttan önce son şarkılarda çalışıyoruz şu an. Hepsini tamamen bitirmek iyi değil çünkü stüdyoda üzerinde biraz oynayabilmek için fırsat yaratmak daha hoş.''
KISA BİR SÜRE ÖNCE HIM'DEN SIKILMIŞ GİBİ GÖRÜNÜYORDUN, SANKİ BİTİRECEKMİŞSİN GİBİ? ''Bu hep olur. O kadar dürüstüz ki, birisi stresliyse biz de öyle deriz. Sanırım bu bir çok tur yapmamızdan dolayı. O zamanlar çok sıkıntı vardı. Geçen yıl berbattı. Bir çok kötü şey oldu ,arkadaşlar öldü ya da ölümcül hastalıklara yakalandı, bunun gibi bir çok şey. Tüm bunlar olurken çalışmak çok zor. Kalbiniz yoruluyor. Ve bu, geçmemiz gereken bir dönemdi.''
KÖTÜ GELİYO KULAĞA ... ''2005 yılında Dark Light'ı kaydederken Los Angeles'tan çok samimi bir arkadaşım kendini astı. Çok büyük bir şok oldu bu, ve hala da öyle. Birkaç yıldır duygusal anlamda harap edici olaylar üzerinde çalışmak için, yaptığıyla değil ama kendisiyle ilgili bir şarkı yazdım onun(intihar eden arkadaş) için. Bence o özel insan güzel bir şarkı hak ediyor. Umarım bu onun için yeterince güzel olur. Bu, onun hayatının töreni, bir hediye.
ŞARKI YAZMAYI BİŞEYLERDEN KURTULMA, KAFA BOŞALTMA YOLU OLARAK MI GÖRÜYORSUN? ''Evet, bu müshil gibi. Yazmakla aynı şey. Eğer bir günlük yazarsanız, bu, aklınızdaki şeyleri önünüze dökmektir. Kendinizi psiko-saçmalıklardan kurtulmayı daha kolay kılar. Ucuz bir terapidir.''
BUNU ÇOK SIK YAPMAN GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR MUSUN? ''Beyninizi bir hard-disk gibi düşünürseniz, her an ve tekrar tekrar dolacaktır ve onu birleştirmeniz gerekir...''
NELER ÜZERİNDE ÇALIŞMAN GEREKTİ? ''Özel hayatımla ilgili, sevgilimle ilgili çok sorunlarım oldu. Genellikle uzaktaydım. Aşk, duygusal bir rollercoaster'dır ve içinizde onunla binlerde mil gitmeye çalışırsanız, karışırsınız. Her zaman röportaj yapmak zorundasınızdır ama aklınızda başka şeyler de vardır. Bu benim mizahımı test etti. Böyle diyelim.''
ŞU ANDA YALNIZ MI YAŞIYORSUN? ''Evet, ben yalnız bir kurtum. Kendi zamanımı istiyorum, özellikle şimdi yeni materyal üzerinde çalışıyorum. Bunun için yalnız olmam lazım. Bu çok gerekli. Kafamda bir şarkı varken bulaşık yıkayamam. Evim şu anda pis bir domuz yuvası gibi. Süpürge yapmaktansa bir şarkı yazmayı tercih ederim:)''
BİR İLİŞKİN VAR MI? ''Evet, hala aynı kızla birlikteyim. Bir süre için ayrılmanın kıyısındaydık. Çok stres vardı çünkü ben hep uzaktaydım. Ama ilişkiler böyledir, sizi denerler. Aşılacak bir çok şey vardır. Alışık olduğundan daha fazla saygı duyuyor bana. Ben de ona. Görücez...''
ŞU ANDA BİRLİKTE YAŞAMIYOR OLMANIZ DAHA MI KOLAY? ''8 ay önce öyle büyük bir ayrılık yaşadık ki, bu kadar kısa zamanda tekrar aynı eve taşınmak akıllıca olmazdı. Biraz kendi özel hayatlarımıza sahip olmak daha kolay. Bir çok insan ayrı yaşıyor.''
Ville Valo, düşünerek konuşuyor. Soruya cevap yaratmak için düşünerek duraklıyor. Onunla ilgili çok fazla bilgi var, uzun kelimeler dilinde dolanıyor, kısık sesi genellikle fısıltı gibi. Çabuk da gülüyor, her şeyi çok ciddiye almamaya çalışarak kendiyle alay ediyor. Yeni HIM albümü için kendisine ne ilham verdiğini sorunca ( hala bir adı yok ama temmuzda çıkacak gibi), bir göz kırpmasıyla cevap veriyor...Barlarda birkaç arkadaşla takılmak ve onların acıklı hikayelerini dinlemek, ve bazen aynaya bakıp ne kadar boktan olduğumu fark etmek. Bu esnada, omuzlarını silkmeden önce geriye çekiliyor ve gülüyor -kahkahayla değil ama biraz gergin bir biçimde. Aslında o mutlu, ama bunu yeni albümde duyabileceğimizi söylüyor. ''Müzik, hala ilişkiler hakkında'' diyor, ''ölüm ve seks hakkında. İki büyük şey. Hala politikayla, dinle ya da öyle şeylerle ilgilenmiyorum bu yüzden de hakkında yazabileceğim çok fazla şey yok.'' Şakayla karışık, bunun eğlenceli ama HIM'in daha önce yayınladığı müziklerden daha ilgi çekici olduğunu söylüyor: ''Tam bir fırtına olacak. Ağır olacak, karanlık ve kasvetli ama içinde bir çok mizah ve hayat da olacak. Aslında trash metal değil ama HIM gibi gelecek kulağa; çünkü yine, benim garip, bariton sesimle ölü aşkları ve onla ilgili bokları anlatan, sızlanan ve büyük nakaratları olacak.'' Ve yine, bunun rock'n roll olduğunu ve yaşam ya da ölümle alakalı olmak zorunda olmadığını fark ederek, kendiyle alay ediyor. Ama belki, bu ayrımı bulamadığı bir zaman olmuştur.
2006'DA PANİK ATAKLAR VE DEPRESYONDAN BAHSETTİN. SOYULDUN, KOMŞUNLA KAVGA ETTİN VE KIZ ARKADAŞINDAN AYRILDIN.. ''Bir çok insan kavga ediyor, ya da içkilerine ilaç katılıyor. Bunun sadece bana olduğunu duyuyorsunuz çünkü bir rock grubundayım.''
KENDİNİ BU DURUMLARDA BULMAN KÖTÜ ŞANSINDAN MI? YA DA KENDİ KENDİNİ YOK ETMENİN BİR SONUCU MU? ''Bu benim mizah duygumu test ediyordu. Hiç de pişman değilim. Allah'a şükür ki daha kötü bir şey olmadı. Çok daha kötü olabilirdi.''
PANİK ATAKLAR BİTTİ Mİ? ''Evet.''
ÇOK FAZLA DÜŞÜNÜRKEN YA DA KENDİNİ ÇOK CİDDİYE ALIRKEN BULUYOR MUSUN KENDİNİ? ''Ah, evet. Her zaman. Özelikle de kendimle ilgili duygusal şeyler yazarken. Sonra bir şeylerden kurtulmaya çalıştığım ''Beam me up,Scotty'' anını yaşıyorum. Tekrar Blcak Sabbath ya da Motörhead dinlemeye başlamayı hatırlatmalıyım kendime. Bu yapılması gereken bir şey. Kendinizi çok ciddiye alamazsınız.''
BU GERÇEKTEN BÜYÜK BİR FARKEDİŞ MİYDİ? ''Muhtemelen. 30 olmak ve yaşlanırken hayatın da daha da karmaşık bir hal aldığını fark etmek bazı şeyleri değiştiriyor. Puzzle için düşündüğünüzden çok daha fazla parçanın gerektiğini fark ediyorsunuz. Bir şeyler yavaşlamaya da başlıyor.''
30'UNDA VILLE VALO OLMAK NASIL BİR DUYGU PEKİ? ''Muhteşem. 30 olmak çok güzel. Buna takmadım. Müzisyen olarak sadece 27'yi geçmek istiyorsunuz çünkü bu tüm müzisyenlerin yaşı. Ondan sonra, 33?ü geçmelisiniz. Bu İsa'nın öldüğü yaş, değil mi? Eğer bir şehit ya da büyük bir yıldız olmak istiyorsanız, bu, sonrasında devam etmeniz gereken yaştır. Ha! 30'uma gelmek umurumda olmadı. Amacım hayatın çoğunu görmek ve sallanan bir sandalyede torunlarıma çılgın günlerimi anlatırken ölmek.''
BİR KERESİNDE YAVAŞ YAŞAMANIN VE YAŞLI ÖLMENİN, HIZLI YAŞAYIP GENÇ ÖLMEKTEN DAHA İYİ OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİN. BUNA HALA İNANIYOR MUSUN? ''Ha! Eğer nasıl yapılacağını becerebilirseniz, hızlı yaşamak ve geç ölmek bunun yoludur. Son birkaç yılda yaşadıklarımdan sonra hala burada olmam ve hala her zaman olduğum gibi aptal olmam çok şaşırtıcı.''
Bu günlerde Valo'da ehli bir hal var. Kerrang! Sanat yönetmeni Caroline Fish, Valo'nun fotoğraf çekiminden sonra kalıp, ortalığı toplamaya yardım eden çok nadir rock yıldızlarından olduğunu söylüyor ; ki bu yine, insancıllığın ve iyi huyun bir göstergesi. Gerçeğe geri dönmek, Valo'nun geçen birkaç ayda aradığı bir şey gibi görünüyor. Son turdan sonra Helsinki'de, evinde geçirdiği uzun dönem, onu yeniledi; yakın arkadaşlarla ve aileyle barda geçirilen uzun muhabbetler ona düzene sahip olmanın ne demek olduğunu hatırlattı. ''Bir çok normal şey yapıyorum- tuvalet kağıdı almak, yemek pişirmek gibi. Bu arada, iğrenç bir aşçıyım.'' diyor. ''Bu, yapmak için iyi bir şey çünkü bir grupta olmak, sabah ortada bıraktığınız pisliği temizleyecek bir çok insanın olması demek. Bütün zaman otobüste ya da otelde yaşamak çok zor bir şey. Bir süre normal olmak güzeldi.'' Rock hayat tarzına çok fazla dahil olmamaya çalıştığını söylüyor; hayatını muhitinin, uşakların ve bazı müzisyenlerin seçtiği sahtelikte yaşamamaya çalışıyor. Buna rağmen, tüm bunlar, sabah 11de [odaları geceliği 240-2.500 euro?dan başlayan] bir Londra merkez otelinin lüksü ve ihtişamıyla kendini örterken ve müzik firmasının onun için sipariş ettiği Jack ve kolasını yudumlarken anlatılıyor. Rock yıldızı hayatını sevmiyorsunuz, gelin de ona bunu siz söyleyin... ''Ha! Bu hafta biraz delirmeme izin var, çünkü burada sadece arkadaşla takılıyorum. Artık o kadar hazcı değilim. O kadar kötü değilim. 2001'de çok daha kötüydü. Aylar boyunca düzenli olarak her gece kendimi bayana kadar içiyordum. Muhtemelen bu içmeler yüzünden, büyük bir depresyona girdim. Çok genç olduğunuzda ve normal çevrenizden alınıp, yabancı bir yere konulduğunuzda, bununla başa çıkması zor. Üzerinde deney yapılan bir laboratuar faresi gibi hissettim. Sadece bitmeyen oteller vardı.'' Valo'yu diğerlerinde ayıran bir şey, dürüstlük. O, poz verircesine ya da üzerinizde bir imaj bırakmaya çalışırcasına davranmıyor röportajlara. Gördüğünüz, aldığınızdır. Bazen diğer müzisyenlerden çok daha fazla, korkutan bir açıklıkla konuşabiliyor. Yine de bu hiç şaşırtıcı görünmüyor çünkü, içeri zorla giren yabancılarla konuşmanın her gün ve can sıkıcılığından ziyade, onun hoş karşıladığı bir şeymiş gibi sakinlikle konuşuyor. ''Eğer saçmalık konuşursanız, zaman kaybedersiniz.''diyor. ''Dürüst olursam ne kaybederim? Neden olmadığım gibi görüneyim??''
BAZI İNSANLAR TETİKTEDİR, ÇÜNKÜ DİĞERLERİNİN KENDİLERİ HAKKINDA ÇOK FAZLA ŞEY BİLMESİNİ VE DERİN DUYGULARINI ONLARA KARŞI KULLANMALARINI İSTEMEZLER. ''O zaman rol yapıyorlar.''
BU DEMEK OLUYOR Kİ DÜNYADA SENİN ÖZEL HAYATININ DETAYLARINI BİLEN BİR ÇOK İNSAN VAR. BU GARİP OLMALI. ''Ama bilmedikleri bir çok şey de var. Allah'a şükür ki hakkımda her şeyi bilmiyorlar. Bir çok insan HIM dinlediği için beni bildiğini sanıyor. O, benim hayatımın büyük bir bölümü ama hepsi değil. Kendi çöpümü kendim döküyor, kendi kıçımı kendim siliyorum. Bu böyleydi ve böyle olacak. Kendi tuvalet kağıdımı kendim alıyorum, diğer grupların fanıyım- tüm bunlar beni ben yapıyor ve herkes bunun hakkındaki her şeyi bilmiyor.''
İLGİYİ SEVİYOR MUSUN? ''Bunu takmıyorum, ama çok da istemiyorum. Özellikle de sanatsal ve içgözlemsel modumdaysam...''
EĞER SOKAKTA YÜRÜYEMEYECEK KADAR ÜNLÜ OLSAN NOLUR? ''O zaman Michael Jackson'la Dubai'ye taşınırım. Şöhret, kişisel olarak önemsediğim bir şey değil. Eğer yolda birisi fotoğrafımı isterse, ve eğer bu, onun gününü mutlu kılıyorsa, güzel olan bu. Hayatınız kısıtlanacak kadar ünlü olabileceğinizi sanmam. Bu elbette tavrınızla da ilgili. Eğer kafanızda kendinizi çok büyütürseniz, paranoyak olursunuz.''
SON ZAMANLARDA ÇOK İŞ YAPMIŞ OLMANA RAĞMEN ÇOK KEYİFSİZ GÖRÜNÜYORSUN. ''Mutluyum. Müzikten dolayı mutluyum. Oraya tekrar dönmek için sabırsızlanıyorum. Bu her albümde olan şey. Yaktığınız her köprüye geri dönersiniz, ve yeniden yapmaya çalışırısınız. Tüm bu duygusal çöküşlerden sonra, inanıyorum ki güzel şeyler ortaya çıkacak.''
BEN SENİ HEP KÖTÜMSER OLARAK BİLİRDİM. BU ÇOK OLUMLU BİR BAKIŞ AÇISI OYSA. ''Şöyle diyelim: bardağın yarısı boş. Ama gerçek şu ki, başka bir içki daha alabilirim.'' | |
|
aydahermannivalo
Kayıt tarihi : 23/07/10 Yaş : 31 Nerden : viLLe'den haberdar olabileceğim heryer :)) İş/Hobiler : HIM dinlemek,ville'nin yazdığı şarkıları çevirmek,ville'nin herhangi bi videosunu izlemek(klip ya da röpörtaj),çizim yapmak Lakap : miss VALO (:
| |